Günümüzde aldatmalar ve birden fazla ilişki arayışı boşanmaların temel nedeni gibi görünmektedir.
Oysa Kaliforniya Boşanmada Uzlaşma Projesinden Gigy&Kelly, boşanmaların temel nedeninin %80 oranında insanların duygusal olarak birbirlerinden uzaklaşmaları ve ayrı kalmaları olduğunu bulmuşlardır. Bu durum genellikle çiftlerde olumlu duyguların eksikliği ve özellikle çatışmalar sırasında beklenen olumsuz duygulardaki artışın yokluğu olarak karşımıza çıkmaktadır.
İlişkilerdeki duygusal kopukluk ve geri çekilmede heyecanın, ilginin, soru sormanın, espri anlayışının, mutluluğun, desteğin, şefkatin ve empatinin eksikliği belirgin bir şekilde gözlemlenmektedir. Bu eksiklik, romantik ilişkilerde arkadaşlığın ve yakınlığın bozulduğunu işaret etmektedir.
Eğer müdahale edilmezse ayrılık ya da boşanmaları çok yüksek oranda öngören Mahşerin Dört Atlısı’na bakalım:
Eleştiri:
Karaktere ve kişiliğe yönelik negatif ifadelerdir.
Örneğin,
“Bu evin hali ne böyle, hiçbir şey senin umurunda değil, her şeyi benden bekliyorsun.”
Savunma:
Çiftlerin karşı tarafı anlamaya çalışmadan sürekli kendini savunmasıdır.
Örneğin;
“Bu evi dağıtan asıl sensin.”
Aşağılama:
Birinin kendisini diğerinden üstün görmesi ve diğerini küçümsemesidir. Örneğin, “Çok beceriksizsin, yaptığın aptallık.”
Duvar Örme:
Tartışma sırasında çiftlerden birinin fiziksel ve ruhsal anlamda iletişimi kesmesi ve konuşmamasıdır.
Örneğin, suskun kalmak ve küsmek.
İyi giden ilişkilerde çiftlerin, çatışma sırasında çıkmaza girmek yerine diyalog kurduğunu görmekteyiz.
Şirazlı Sadi der ki “Ne söyleyeyim diye baştan düşünmek, niçin söyledim diye sonradan pişman olmaktan iyidir.”