Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TAŞIN ALTI

Padişah ya da sultan

Padişah ya da sultan yolun ortasına bir taş koyuyor. Diyor ki; bakayım bu taşın karşısında insanlar ne yapacaklar, bekliyor. Vezir geliyor, taşın etrafını dolaşıyor. Diyor ki; sultanımla konuşayım, yolun ortasına düşen taşları kaldıracak bir kadro ihdas edelim, birisini alalım, çalıştıralım diyor. Sonra komutan geliyor diyor ki; vezirle konuşalım, yolun ortasına taş bırakanlara, hangi cezayı vereceğiz, onu kararlaştıralım. Komutan da ceza peşinde.

Şair geliyor, yolun ortasında düşmüş taşa şiir yazıyor. Sonra köylü geliyor. Sırtında eşya sepeti yani küfesi. Bakıyor yolun ortasında bir taş. Hemen eşya sepetini bırakıyor. Ya Allah Bismillah diyerek taşa sarılıyor. Sağa, sola derken o koca taşı yolun kenarına kaldırıyor. Eşya sepetini alıp giderken, bakıyor ki taşın altında bir kese. Keseyi açıyor içinde altınlar var. Altınların üzerinde bir not var. Sultan şöyle yazmış; ‘’Bu kesedeki altınlar, elini taşın altına koymayı becerenler içindir.’’ İşte o dillere pelesenk olan ‘’Elini taşın altına koymak.’’ deyimi bu hikayeden gelmiştir.

Demem o ki Türkiye’de yaşayan insanlar bu koca ülkeyi elini taşın altına koyarak, sorumluluk alarak, acılar çekerek ama güzel günlerin geleceğini de düşünerek savaşlara girdi, kazandı ve Cumhuriyet kurdu. Bu yaşayan Cumhuriyet o kadar hala değerli ki Atatürk’ün ve silah arkadaşlarının izinden gidiyoruz. Gençliğe Hitabemiz, Andımız, İstiklal Marşımız ve Nutuk’umuz bizim nereden geldiğimizin ve gideceğimizin haritasıdır.

Büyük doğal afetler geçirdik, her anımız terör illeti yüzünden tetikte geçiyor. Fakat nereden ve ne zorluklarla geldiğini bilen bir millet olarak elini her zaman taşın altına koyan ve sorumluluk alan bir ülkeyiz. Çalışmaya, çalışkan olmaya, gücümüzün yettiği kadar ülkemize fayda sağlamaya devam edeceğiz. Aynı Tusaş’a hain terör saldırısından sonra tesislerden ayrılan, değerli mühendisimizin söylediği gibi “Hainlere inat daha çok çalışacağız, daha çok üreteceğiz!”. Bu makalem vesilesiyle şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve aziz milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Daha da Güçlü Kutlu Olsun!

Ne Mutlu Türküm Diyene!