Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

MHP GRUBU ADINA LÜTFİ KAŞIKÇI 2024 BÜTÇESİ İÇİN SÖZ ALDI

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri;

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 2024 yılı bütçesi üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. 
    Sözlerimin başında, Irak’ın kuzeyinde bölücü terör örgütü tarafından yapılan hain saldırı sonucu 3 kahraman askerimiz şehit olmuştur. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun. Ayrıca, yaralı askerlerimiz var, onlara da Rabb’imden acil şifalar diliyorum.

Evet, 2024 yılı bütçesini konuşuyoruz. Bu bütçedeki en önemli kalemlerden biri de şüphesiz depremin yaralarını sarmak için 2024 yılında devletimizin yapacağı harcamalar. O yüzden, ben de bugün, gecenin bu saatinde, siz değerli milletvekillerimize, özellikle depremin en yoğun yaşandığı illerden biri olan Hatay’ımızdaki son durum hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün akşam saatlerinde de merkez üssü Antakya olan 4,1 büyüklüğünde yeni bir deprem daha yaşandı. Bu deprem şükür olsun, herhangi bir can veya mal kaybına yol açmadı ancak yaşadığımız binlerce artçı deprem gibi, dün geceki deprem de 6 Şubat ve devamında yaşadıklarımızı bizlere tekrar tekrar hatırlatmaya yetti. Deprem bittikten sonra, 6 Şubatı yaşamayanlar belki şunu söyleyebilirler: “4 şiddetindeki veya 4,5-5 şiddetindeki bir depremden de bir şey çıkmaz.” denilebilir ancak 6 Şubat gecesinde de önce küçük bir sarsıntıyla başlayıp “Biraz sonra biter ve tekrar uykuya geçeriz.” diye düşündüğümüz bir anda depremin şiddetinde bir azalma olmadığını, bilakis bir artış olduğunu bildiğimiz için yaşadığımız her depremin tıpkı 6 Şubattaki gibi olacağını düşünmekten kendimizi alıkoyamıyoruz. Yani yaşadığımız her depremde şiddeti ne olursa olsun beynimizden gelen ilk komut bu depremin de 6 Şubat gecesinde yaşadığımız depremin şiddetine ulaşacağı oluyor. Bu travmatik durumu üzerimizden atmamız ve beynimizde o ana ilişkin depolanan hafızanın hemen silinmesi elbette mümkün olmayacak. Bu yüzden süreci hep birlikte yaşayarak ama her defasında da birbirimize daha fazla sarılarak atlatacağımızı düşünüyorum. 
    Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; asrın depremi üzerinden bugün itibarıyla üç yüz on dokuz gün geçti. Bu süre zarfında devletimiz tüm imkân ve kabiliyetiyle deprem bölgesinin ayağa kalkması için yoğun bir çalışma içerisine girdi. Deprem vatandaşlarımızın büyük bir kısmının barınma imkânını elinden aldı. Devletimiz de işte tam bu eksiği ortadan kaldırmak üzere geçici barınma amaçlı konteyner kentlerin kurulumunu ve vatandaşlarımıza teslim sürecini hızla başlattı. Bugün için 180 konteyner kentte yaklaşık 200 bin vatandaşımız yaşamakta, elbette bu bir geçici çözüm. Bugün Hatay’da bizlerin en önemli konu başlığı deprem sonrası konut ve işyerlerini kaybeden vatandaşlarımızın kalıcı barınma ihtiyaçlarının bir an önce karşılanmasıdır. Bu maksatla, 6 Şubat depremi sonrasında 887.836 bağımsız bölümün bulunduğu Hatay’da 309.872 bağımsız bölüm hasar görmüştür bu da il genelinde toplam bağımsız bölümün neredeyse yüzde 35’ine denk gelmektedir. Hasar gören 309.872 bağımsız bölüm içinde 254.309 hak sahipliği başvurusu yapılmış ve bu başvurulardan 184.781’inin hak sahipliği kabul edilirken, 70.068 başvurunun da hak sahipliği çeşitli sebeplerden kabul edilememiştir. 
    Depremde il genelinde hasar gören 309.872 bağımsız bölümün 220 bini şehir merkezlerindeki konut, 34.129’u köy evi, 55.677’si depo, ahır ve iş yeridir. Bu amaçla, işte biraz önce söylediğim, bu hasar gören yapıların yeniden ayağa kalkması için devletimiz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde TOKİ marifetiyle şehir merkezlerinde, Yapım İşleri Genel Müdürlüğü marifetiyle de kırsalda konut yapımına başladı. Şu an itibarıyla Hatay genelinde TOKİ marifetiyle toplam 31 şantiyede 31.654 konut, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü marifetiyle de kırsalda 6.847 konutun yapımı devam etmektedir ayrıca kırsalda yapılan konutların bir kısmının vatandaşlarımıza teslimi de gerçekleşmiştir. Yine, kentsel dönüşüm kapsamında, TOKİ tarafından Antakya ilçemiz Emek mahallesinde birinci etap 329 adet konut ve 32 adet iş yerinin yapım aşamasına başlanmış, Antakya ilçemiz Emek ve Aksaray mahalleleri ikinci etap 460 adet konut ve 104 adet dükkân inşaatı için ihale yapılmış, yine Antakya ilçemiz millet parkı civarında 707 adet konut ve 128 adet dükkân inşaatı için ise ihale süreci başlamıştır. Bunun yanında, Antakya ilçemizin kent merkezini içine alan bölgede, Emlak Konut marifetiyle 5 bin konut ve 600 iş yerinin yapım işi de başlamış bulunmaktadır. Tüm bunların yanında, aynı zamanda yerinde dönüşüm için 100 bine yakın da başvuru vardır. 
    Evet, Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 254 bin konuttan bahsediyoruz, bugüne kadar yaklaşık 40 binin üzerinde konut devletimizin çeşitli kurumları aracılığıyla yapımına başlandı. Elbette, daha birçok konutun şehrimize yapılması gerektiğini biliyoruz ancak sabahki oturumda da bazı milletvekillerimiz özellikle Hatay’da konut yapımında bir yavaşlama olduğunu ifade ettiler. Rakamlar bu şekildeyken buna “hayır” diyecek bir durumda elbette ki değilim ancak devletimizin konut yapımında hızını bir miktar düşürmesinin ana sebebi, vatandaşlarımızın yerinde dönüşüm imkânından faydalanmak istemesi. Devletimizin sunduğu 750 bin TL kredi, 750 bin TL hibeden bugüne kadar faydalanmak isteyen 100 bin vatandaşımız var. Dolayısıyla, bu sayı Bakanlığımız tarafından dikkate alındı ve TOKİ marifetiyle yapılan konutların yapımı bir miktar yavaşlatıldı ancak hemen burada şunu ifade etmek isterim ki Hatay gibi kritik bir bölgede konutların yapımı için özel müteahhitlik şirketlerine vatandaşlarımız belli bir mesafede duruyor. 7,6 şiddetinde bir depremi yaşamış bir vatandaşımızın aradığı güvence devletimizin kurumları. Bu maksatla, bu süreçte devletimizin 750 bin TL hibe ve 750 bin TL kredi desteğini çok önemsiyoruz ancak vatandaşlarımız bu hibe ve bu kredi desteğinden ziyade konutlarının devlet tarafından yapılmasını arzu ediyor ve istiyor.
    Yine, önemli gördüğümüz bir problem daha var, o da şu: Deprem esnasında, özellikle yıkılan binalardan, ağır hasarlı olan binalardan vatandaşlarımız hiçbir şekilde eşyalarını dışarı çıkaramadılar. Bugün, düşünün, her birimizin bir evi var, bu evlerin içerisinde beyaz eşyasından yatak odası takımına kadar bir dünya eşyamız var; işte Hatay’da ve diğer deprem bölgelerinde binası yıkılan vatandaşlarımız bu eşyaların hiçbirini alamadı. İşte bu noktada, aslında depremin ilk günlerinde söylenen bir ifade vardı “Hiç eşya derdine düşmeyin, biz devlet olarak bu eşyalarınızı karşılayacağız.” denildi. Bu sözü burada bir kere hatırlatmak istiyorum çünkü gerçekten bu manada da vatandaşlarımız güç durumdalar. Bu eşya yardımı için uygun faizli bir destek bu manada vatandaşlarımıza verilebilir diye düşünüyorum.
    Yine, önemli bir husus var eğer Başkanım müsaade eder bir dakika ilave ederse.
    (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
    BAŞKAN – Tabii, buyurun, tamamlayın.
    LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) – Sadece Hatay için söylemiyorum, tüm 11 deprem bölgesinde kiracı olan vatandaşlarımız vardı. Bence şu an Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu noktada en fazla düşünülmesi gereken kesimlerden biri 11 deprem bölgesindeki kiracılarımız. Bunlar çok zor durumdalar. Depremde evi yıkılan vatandaşımıza devlet bir ev verecek Allah izin verirse ama binbir zorlukla kirada yaşayan vatandaşlarımızın o imkânları da ellerinden alındı. Dolayısıyla kiracı olan vatandaşlarımıza, deprem esnasında o ilde, o ilçede yaşayan vatandaşlarımıza da sosyal devlet anlayışı içerisinde ucuz konut yapılıp verilmesinin önemli olacağını düşünüyor ve tekrardan bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum.
    Hepinize hayırlı akşamlar diliyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)