Nöbetçi Eczaneler
Şehrimizin tanınmış ailelerinden Oğuz ailesinin daveti üzerine Redkit kafeye giden Mete Aslan, “İskenderun’da yaşıyorsak ben İskenderunluyum demekten çekinmemeliyiz” dedi. Yüksel ve Hüseyin Oğuz’un misafirperverliğinde kalabalık Oğuz ailesiyle sohbet eden Mete Aslan’a ilgi de büyüktü.
Herkesin bir alt kimliği olduğuna dikkat çeken Mete Aslan, “ Hepimiz bir yerlerden geldik İskenderun’a. Sorduğumuz zaman ben Mardinliyim Ben Akçaylıyım diyorlar. Peki kim İskenderunlu? İskenderun’a kim sahip çıkacak? Biz İskenderun’a sahip çıkmak için aday olduk. İskenderun ittifakı için el ele vererek bu memleketin fedailiğini yapacağız. Bu şehir üzerinde oynanan oyunu görüyoruz ve biliyoruz. Ankara’da oturan ağaların bizi maraba gibi görmelerine ve dayatmalarına tepki vermek zorundayız. Böyle gelmiş böyle gider dememeleri için aday olduk. Herkesin bir alt kimliği var saygı duymak zorundanız. Anamızın karnından böyle doğduk. Değiştiremeyiz. Ama şunu unutmayın ki İskenderun’da yaşıyorsak İskenderun’a sahip çıkacağız. Mezhep ırk dil din ayrımı yaparak bu ülkeyi ve bu şehri karıştırmaya çalışanlara karşı da uyanık olmalıyız. İki düzgün iki iyi insan daha var aday olarak çıktılar. Biri fabrika üzerine fabrika açıyor. 10 yılda zengin oldu. Diğeri doktor. Sakatatçı. Böbrek alır karaciğer alır. Belediyecilikten bu iki aday ne anlar soruyorum size. Çöple lağımla bunlar uğraşamaz. Belediyecilik bir meslek. Bugün bir çocuğu bile kandıramıyorsunuz. İskenderun’da mahalleler arasındaki sınırları bile bilmeyenler belediye başkanlığı yapamaz. Olsalar bile İskenderun’u tanıyana kadar 5 yıl geçer. Biz zaten 10 yıldır kaybediyoruz. İskenderun’un bir gün dahi kaybetmeye hakkı yok. Bu yüzden artık Ankara ve Antakya’nın dayatmalarına tepki göstermek zorundayız” dedi.
