Kanserin, dünyadaki ölüm nedenlerinde ikinci sırada bulunduğunu belirten Doç. Dr. Sadık Muallaoğlu; “Dünyada her yıl, 14 milyon insanın kansere yakalanmakta ve sekiz milyon kişi kanserden dolayı hayatını kaybetmektedir. 2025 yılında bu rakamların 15-20 milyon kişiye ulaşacağı da öngörülmektedir. Fakat kanser; önlenebilen, erken tanınabilen ve tedavi edilebilen bir hastalıktır. Kansere neden olan; sigara, radyasyon, gıda katkı maddeleri, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam ve hava kirliliği gibi kanser nedenlerini öğrenerek, bu hastalığa karşı önlem alınabilir. Meme kanseri, prostat kanseri, rahim ağzı kanseri, kolon kanseri gibi yaygın görülen kanser türleri için de, var olan tarama yöntemleri ve testleri yaptırarak, önlem alınabilmektedir” dedi.
Kanserin oluşumunda, çevresel faktörlerin de büyük etkisinin olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Sadık Muallaoğlu; “Tüm kanserlerin gelişmesinde çevresel faktörlerin etkisi de vardır. Bu faktörlerin önlenmesiyle kanser sıklığında azalmalar beklenebilir. Bununla beraber sigara içilmesinin önlenmesi, tüm kanserlerin tedavisine yönelik çalışmalardan daha çok yarar sağlayacaktır. Çünkü pasif içicilik, kansere ve ölümlere neden olabilmektedir. Fazla alkol, kanser ölümlerinin yaklaşık yüzde 5’ini oluşturmaktadır. Özellikle sigara ile birlikte alkol alındığında, bu etki çok daha belirgin olmaktadır. Bu nedenle alkol kullanımının engellenmesi, kanser sıklığını azaltacaktır” açıklamasında bulundu.
Kanserde erken tanının önemine dikkat çeken Doç. Dr. Sadık Muallaoğlu, “Son yıllarda tarama ve erken tanı yöntemlerinde önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Meme kanserinde kadınların kendi memelerini düzenli olarak kontrolleri, mamografi ile kontrol edilmeleri, kadınlarda rahim kanserlerinde rahim ağzından alınan sürüntü örneklerinin incelenmesi ile rahim kanserinin erken tanısı mümkün olmakta, erken tanı arttıkça tedavi şansıda artmaktadır. Çünkü muayene ve mamografi yöntemleri ile meme kanserine bağlı ölümler azaltılabilmektedir. Ayrıca karaciğer kanserlerinin Hepatit-B denilen mikrobik sarılık ile ilişkisi olduğundan, yüksek risk altındaki kişilere hepatit aşısı da tavsiye edilmektedir. Kanserin sebebinin çok iyi anlaşılamadığı bir gerçektir. Bu nedenle özellikle sebebe ilişkin hiç bir faktörün bilinmediği durumlarda sebepten korunma olamayacağından erken tanı daha fazla önem kazanmaktadır ”dedi.