Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından el yıkamanın önemine dikkat çekmek üzere 5 Mayıs Dünya El Yıkama Günü ilan edilmiştir.
Bu kapsamda her yıl herkes için el yıkamanın önemi yeniden hatırlatılmaktadır. Koç Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Başkanı, Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül de el yıkamanın önemine dikkat çekti.
El yıkamanın en önemli faydası, mikroplardan kendimizi korumak ve hastalıkların engellenmesidir. Yapılan çalışmalar, düzenli el yıkamanın solunum yolları ve ishal gibi hastalıkları engellediğini göstermiştir.
El yıkamak salgınların önlenmesinde çok önemli
El yıkamanın özellikle salgınların önlenmesi için çok önemli olduğundan bahseden Prof. Dr. Önder Ergönül, birçok hastalığa karşı koruma sağladığından bahsetti: “El yıkamanın etkin olarak uygulanması durumunda ishallerin önlendiği birçok kez gösterilmiştir.Solunum yolları enfeksiyonları da ciddi ölçüde azalır. Konuşurken, hatta gülerken farkında olmadan etrafa damlacıklar saçabiliriz. Hasta olan kişilerin damlacıkları influenza veya benzer solunum yolu patojenlerini içerirler. Hastaların saçtıkları bu damlacıklar çeşitli yüzeylere yerleşirken, başkaları da bu yüzeylere dokunarak bu hastalıklara yakalanabilir. Özellikle toplu ulaşımlarda, toplu bulunulan yerlerde bu olasılık daha fazladır. Sıkça el yıkamak, bizleri görünmeyen risklerden korur.”
Fazla antibiyotik kullanımı antimikrobiyaldirence sebep oluyor
Prof. Dr. Önder Ergönül, sıklıkla gereksiz antibiyotik kullanımı sonucu ortaya çıkanantimikrobiyal direncin son yıllarda tüm dünyada artan bir sorun haline geldiğinden bahsetti: “Antimikrobiyal direnç, özellikle Güney Avrupa ve Türkiye gibi ülkelerde büyük bir sorun. Antibiyotikleri yıllarca akılcı bir şekilde kullanmadığımız için antimikrobiyaldirenç ile karşı karşıyayız. Dirençli bakterilerin tedavisi oldukça zor. Bu antimikrobiyaldirence sahip bakterilerin bulaştığı olan hastalar hayatını kaybedebiliyor. Hastaların hayatını tehlikeye atan bu bakterilere karşı en temel koruyucu el hijyenini sağlamaktır. Bu yolla bakterilerden korunabilir, dolayısıyla antibiyotik kullanımı ihtiyacını azaltabiliriz.
Sağlık çalışanları yeterince dikkatli olmazsa antimikrobiyal dirence sahip bakterilerin yayılmasına sebep olabilir
Prof. Dr. Önder Ergönül, hastanelerde dirençli bakteri bulunma ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu aktardı: “Sağlık çalışanları farkında olmadan bu dirençli bakterilerin bulaşmasında aracılık yapabilirler, vektör gibi davranabilirler. Sağlık çalışanlarının, el yıkamanın önemini kavramaları ve bu açıdan hastalarına da örnek olmaları gerekir. Olumlu örnekler her zaman daha çok dikkat çekmektedir. Bu nedenle olumlu bir rol model olmak çok önemlidir.”