“Başarının bedelini bir dönem için ödemeyenler, başaramamanın bedelini bir ömür boyu öderler.”
Uyanıyorum ve güne başlıyorum. Kahvaltı, oğlumun öğle yemeği kutusunu hazırlama, kitap ve ödev kontrolü, kısa bir ev eğitimi… Bu eğitim; tarih, İngilizce, coğrafya, fen, matematik veya felsefe gibi konularda değişiklik gösteriyor. Eğer günlerden cuma değilse ve kabir ziyaretleri yoksa, oğlumu okul servisine uğurladıktan sonra kahvemi alıp işime başlıyorum. Toplantı ve görüşmelerim bazen Payas, İskenderun, Arsuz, Antakya ve Belen gibi ilçelerde oluyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin ve yerel yönetimlerin çalışmalarını gözlemliyorum. Herkes Hatay’ı ayağa kaldırmak için görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışıyor.
Fakat bugün konum özel, ‘’Tasarruf Tedbirleri Kapsamı’’. Türk insanının yaşam kalitesini düşüren, gelişmesini engelleyen, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmasını durduran tasarruflar.
Mesela, devlet okullarımız. Oğlumun okuduğu devlet okulundan bahsedersem; küçük bir kasabada yer alıyor. Ancak geçen hafta gittiğimde, güvenlik görevlisinin olmadığını, temizlikçilerin çalışmadığını ve öğretmenlerin asıl işleri dışında temizlik ve güvenlik işlerini de üstlenmek zorunda kaldığını gördüm. Bu normal mi?
Kayseri’de cinsel istismara uğrayan 5 yaşındaki çocuğumuz, hatta son zamanlarda herkesin ses çıkardığı Narin’i ve birçok çocuğumuzu koruyamadık. Bunun sebebi cehalet ve eğitimsizlikti. Eğer asıl görevi eğitim vermek olan öğretmenlerimizi, tasarruf tedbirleri nedeniyle yapmamaları gereken işlere yönlendirirsek, Allah korusun daha fazla istismara uğrayan, zorbalığa uğrayan, koruyamadığımız çocuğumuz olmaz mı?
Bu konuda ilk olarak Belen ilçe Milli Eğitim Müdürlüğünü aradım. Milli Eğitim Bakanımızın başlattığı İUP (İşgücü Uyum Programı) Programı çerçevesinde okul görevlisi istihdamına başlanmış. Ancak Belen’in ihtiyacı olan 50 kişiden sadece 20 kişi görevlendirilebilmiş ve bu da 35 kurum ve 8500 öğrenciye sahip Belen için yetersiz kalıyor. (8500 öğrencinin 2500’ü Suriyeli misafir öğrencilerden oluşmakta.) Ayrıca, İŞKUR kapsamında Türkiye genelinde 35.000 kişinin istihdam edileceği söylenmiş ancak Belen’e sadece 15 kişi düşecekmiş. Durumun vahim olduğunu ve güvenliksiz bir çocuk ortamının varlığını özellikle vurgulamak istiyorum. Peki böyle acil durumlarda bekçilerimiz nerede?
Sonrasında, Belen Belediyesini aradım. Belki ilçe yönetimi olarak çocuklarımızın güvenliği konusunda onlar da elini taşın altına koyar ve aksiyon alır dedim. Fakat kendilerinin de yetersiz görevli sayısına sahip olduğunu ve bu konuda yardımcı olamayacaklarını belirtti.
Edindiğim bilgilere göre, Suriyeli misafirlerimizin çocuklarının gittikleri okulların güvenlik görevlilerinin maaşı Avrupa Birliği tarafından karşılanıyormuş. Bölgemde, Suriyeli çocukların çoğunlukta olduğu okullara Türk vatandaşlarının çocuklarını göndermek istememesi nedeniyle, bazı okullarda yığılmalar yaşanıyor. Özellikle 6 Şubat depreminden orta derecede etkilenen bölgelerdeki okulların kapasitesi dolmuş durumda. Yetkililer bu duruma nasıl bir çözüm düşünüyor?
Eğer hızlı bir şekilde aksiyon almaz ve çocuklarımıza tam teşekküllü, sağlıklı bir eğitim ve öğretim imkânı sunmazsak, başaramamanın bedelini bir ömür boyu ödeyeceğiz. Farkında mısınız?
Teknoloji kullanarak önlemler almak belkide insan gücünü beklemeyi gerektirmez. Güvenlik ve temizlik eksikliği olan bir okulda, kamera sistemleri ve yüz tanıma teknolojileri izinsiz girişleri önlerken, acil durum alarm sistemleri ve akıllı kart uygulamaları güvenliği artırabilir. Temizlik için robot temizleyiciler, akıllı çöp kovaları ve hava temizleme cihazları kullanılarak ortam hijyeni sağlanabilir. IoT sensörleri su sızıntısı, yangın ve hava kalitesini izlerken, sanal asistanlar öğrencilerin günlük aktivitelerini yönlendirebilir. Bu teknolojiler, eksik görevli sayısını telafi ederek okul yönetiminin iş yükünü hafifletir. Ne zaman başlıyoruz?
* * *
İskenderun Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız ve İskenderun Vatan Gazetesi sahibi değerli Diyap Atar’ın davetiyle İGÇ’nin tarihi binasının yenilenmiş yüzünün açılışına davet edildim. O kadar güzel ve üzerine düşünülerek bina revize edilmiş ki hayran kaldım. Yeni döneminde ve tarihini unutmadan geleceğe iz bırakacak olan İskenderun Gazeteciler Cemiyetimize hayırlı olmasını diliyorum.
Güzel günün ardından Başkanımızın ablasının vefatıyla da sarsıldık. Diyap Atar Başkanım başta olmak üzere ailesine başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Merhumenin mekanı cennet, toprağı bol olsun.
Gülşah Erdener Akın