Verilen soru önergesi için gönderilen yanıtı eleştiren Kara, “Deprem, istisna göstermeksizin, 11 ilde, tüm ekonomik faaliyetleri sekteye uğratmıştı. Bu nedenle, sektörlerin yaralarının sarılmasını sadece bir ilimize veya bir sektöre münhasır bir konu olarak düşünmedik. Biz narenciyenin dalında kalmasını da esnafımıza bir türlü verilmeyen kredilerin akıbetini de gündeme getirdik. Bu doğrultuda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına, mali müşavirler, muhasebeciler ve avukatlar hakkında da bir soru önergesi vermiştik. Bu önergede; söz konusu işletmelerin KOSGEB kredi ve teşviklerine dahil edilip edilmeyeceğini, destek programı kapsamında yer alıp almayacaklarını, KOSGEB kapsamına dahil edilmeyeceklerse ayrı bir destek çalışması yapılıp yapılmayacağını sorduk. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından, içerik ve biçim olarak çok zayıf bir yanıt aldık. Zira bu yanıtta, KOSGEB’in kurumsal internet adresinden bir bağlantı paylaşılmış; desteklerin, sadece KOSGEB tarafından belirlenen sektörlere verileceği ifade edilmiştir. Oysa bizim soru önergemizi yazmamızın sebebi tam da buydu. Dahası önergeyi hazırlarken, kurumsal internet sayfasından da yararlanmıştık ki bulması da zor olmamıştı. Önergemize verilen yanıt, bizi hiçbir yere ulaştırmamış oldu. Alt alta getirildiğinde birbirini tekrarlayan, sadece farklı kelimelerin kullanıldığı iki metin var. Bu durumu, genel olarak, Hatay’da, 11 aydır tecrübe ediyoruz. Nutuklar ve vaatler dışında somut adımlar atılmasında sürekli bir ağırdan alma görüyoruz. Söylenenleri derinlemesine incelediğimizde de çıkmaz sokaklarla karşılaşıyoruz. Bakanlığın böyle ciddi bir konuda, ’Bir kişi yaşamıyorsa ölmüştür’ kadar açıklayıcı bir yanıt vermesi karşısında, meslek sahipleri, derin bir hayal kırıklığı yaşamışlardır ” diye konuştu.
YILDIRIM KARA: DEPREMDE BÜROLAR YIKILMADI MI?
Hatay’da ve deprem bölgesinde söz konusu meslek mensuplarının büyük zarara uğradığını hatırlatan Kara, “Hatay’da, depremden önce, 45 bin 891 vergi mükellefi ve 563 serbest mali müşavir bulunmaktaydı. TÜRMOB’dan edindiğiniz ve önergede de yer verdiğimiz verilere göre, 11 ildeki toplam 9 bin 835 meslek mensubu faaliyet gösteriyordu. Depremde, tespit edilebildiği kadarıyla, bin 400’den fazla büronun kullanılamaz hale geldiği bilinmektedir; bu veri de soru önergemizde yer almıştır. Mali müşavirlerimiz, muhasebecilerimiz ve avukatlarımız; depremden bu yana evlerini ofis olarak kullanmakta ya da birkaç kişi bir araya gelerek, sıkışık bir vaziyette ortak ofis kullanma yolunu tercih etmektedir. Daha önemlisi depremde meydana gelen yıkım sonucunda pek çok evrak ve cihaz kullanılamaz hale gelmiş; vergi mükelleflerinin can ve mal kayıpları da bu mesleklerin ifa edilmesini güçleştirmiş, yer yer imkansız hale getirmiştir. Mali müşavirler, muhasebeciler ve avukatlar; ekonomik sektörlerin çalışmasını sağlayan, destekleyen ve sürdürmekte önemli bir rol oynamaktadırlar. İşletmelerin mali ve hukuki sorunlarını aşmalarında ilk olarak başvurdukları bu mesleklerin, çalışmalarını sağlıklı biçimde yürütmeleri, diğer sektörler için de olumlu sonuçlar yaratacaktır. Bu nedenle, KOSGEB desteklerinde, KOSGEB destekleri kapsamına alınmıyorlarsa da ilgili bakanlıkların hazırlayacağı destek programlarından faydalanmaları gerekmektedir. Hatay’da ve deprem bölgesini oluşturan diğer illerimizde, bir sektörü himaye edip bir diğerini kenarda bırakarak, topyekûn bir toparlanmadan söz edemeyiz” dedi.